Uğur Mumcu Anma Gecesi'nde duygusal anlar yaşandı

1993 yılında aracına yerleştirilen bombanın patlaması sonucu hayatını kaybeden Cumhuriyet Gazetesi yazarı Uğur Mumcu’nun katledilişinin 27. yıl dönümünde anma gecesi düzenlendi. Gecede Uğur Mumcu’yla birlikte pek çok demokrasi şehidi de anıldı. Ödemiş Belediyesi Kültür Merkezi’nde yapılan geceye Ödemiş Belediye Başkanı Mehmet Eriş, İzmir Büyükşehir Belediyesi Yerel Hizmetler Koordinatörü Hikmet Güriş, Ödemiş Kent Konseyi Başkanı Mehmet Taşlı ile birlikte pek çok siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.

“Kalemler vardır…”

Saat 20.00’de başlayan gecede Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Gürcay Işık konuşma yaptı. Işık, “Kalemler vardır; sömürünün, vurgunun, hırsızlığın, talanın zırhıdır. Kalemler vardır gençlerin idam kararlarında kırılır, atılır. Bir de korkusuz kalemler vardır. Özgürlüğün ve barışın silahıdır. Canı pahasında olsa da yılmadan, usanmadan, eğilmeden, bükülmeden doğruları yazar. Tıpkı Uğur Mumcu gibi. Tıpkı Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Necip Hablemitoğlu, Ahmet Taner Kışlalı Çetin Emeç, Abdi İpekçi gibi.

Peki ya kimlerdir 1990’lı yıllarda bu yukarıda saydığımız ya da sayamadığımız aydınlarımızı katledenler? Temeli bilim ve kültür olan modern Türkiye Cumhuriyeti’nin laik, demokratik hukuk devleti olmasından, bağımsız olmasından, kadınların, emekçilerin, yurtseverlerin onurlu ve başları dik olmasından rahatsızlık duyan karanlık güçlerdir. Işığın getirdiği aydınlıktan, bilgiden ve gerçeklerden korkanlar, aydınlanmanın ışığının kitlelere ulaşmasını engellemek istemişlerdir.

“Seksenlerde bugünleri anlattılar”

Ülkemizde cumhuriyeti, demokrasiyi, barışı ve bilimi savunanlar, her zaman engellenmeye çalışılmıştır, halen de engellenmektedir. Teröre, bölücülüğe, gericiliğe karşı çıkanlar ya katledilmişlerdir ya da hapse atılmışlardır. 1980’lerde bugünleri bize anlatanların gecesidir bu gece. Uğur Mumcu ve katledilen bütün devrim şehitlerimiz; Atatürkçü, cumhuriyetçi, aydınlanmacı, demokrat, anti-emperyalist, laik ve bağımsızlık aşığıydılar. Laiklik karşıtlarının ve halkın parasını soyanların önünde birer engeldiler. Bu değerli beyinlerin düşüncelerini ve kararlılıklarını yenemeyeceklerini anlayan insan azmanları, onları yok etmeyi uygun gördüler.

“Kimseyi ötekileştirmeden, omuz omuza”

Onlarca yıldır katillerinin yakalarına yapışamadık. Cemaat ve tarikat müritleri, Atatürk’e ve arkadaşlarına hakaret edenler hepsi ortada, medyada, sokakta. Mumcu’nun, Üçok’un, Kışlalı’nın, Aksoy’un katillerinin kalemşörleri her gün ekranlarda. Onlar korkmaya devam etsinler çünkü Muammer Aksoy’lar, Bahriye Üçok’lar, Uğur Mumcu’lar düşünceleriyle, mücadele azimleriyle, kararlılıkla bugün yaşıyor ve yarın da bunu yaşayacaklar. Bize düşen görev; her koşulda Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının kurduğu laik Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni, Atatürk ilke ve devrimlerini kimseyi ötekileştirmeden, beraberce , omuz omuza, günlük kişisel hırslarımızdan arınmış duygularla, herkesi kucaklayarak korumaktır” ifadelerini kullandı.

Şiir ve müzik dinletisi

Işık’ın konuşmasının ardından ilk bölümünde Uğur Mumcu ve diğer demokrasi şehitlerini anlatan kısa bir belgesel izletildi. Belgeselin ardından ise şiir ve müzik dinletisi gerçekleştirildi. Müziklerde Murat Dilber, İnan Ödemiş, Mutlu Adakçı, Taner Sevgel, Özgür Can ve Hakan Akpınar sahne alırken şiirlerde ise Melih Uzunkol, Kader Kızılsal ve Yasemin Hardal, anlamlı dakikalar yaşattı.

“Bilgi yüklü bir bilgeydi”

Programın sonunda sahneye çıkan Ödemiş Belediye Başkanı Mehmet Eriş, “Sözlerine duygularını veren arkadaşlarımıza ve yine notalara can veren müzisyen arkadaşlarımıza tek tek teşekkür ediyorum. Hepsi de bizim çocuklarımız ve bizim arkadaşlarımız. 27 yıllık bir geçmişte acı izlerle bugüne kadar geldik. Hablemitoğlu da İpekçi de yani halkını seven, halkın mutluluğu için kendini ortaya koyan, yüreğini bilgisini, düşüncesini ortaya koyan ve ışık olan insanlar, ne yazık ki o günlerde aramızdan acı bir şekilde ayrıldı. Dileriz böyleleri tekrar yaşanmaz.

Uğur Mumcu, tabi birçok noktaya parmak basmıştı. Son iki haftada terörün uzantıları, işbirlikçilerini açıklamak için çarşamba günü açık oturumda tekrar beraber olacaktı ama ona fırsat vermediler. Hepsinden öte dünyada da araştırmacı gazetecilik, sorumlu gazetecilik örneğini, iyi bir hukukçu tavrıyla İtalya’da bile bilirkişilik yapabilecek kadar hem yürekli hem bilgiliydi. En güzel sözü de ‘Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz’ idi. O, bilgi yüklü bir bilgeydi. Aramızdan bu şekilde ayrılan tüm değerlerimizi, tüm demokrasi şehitlerini, devrim şehitlerini buradan sevgilerle andığımızı belirtelim. Böyle gecelerde buluşmak çok güzel. Özellikle Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanımıza, yönetim kurulu üyesi arkadaşlarımıza, katılım sağlayan size de teşekkür edelim. Salonun hazırlanmasında katkısı olan Kültür Müdürü arkadaşlarımıza ve çalışanlarına da çok teşekkür ediyorum” dedi.

Eriş, konuşmanın ardından sahnedeki sanatçılara tek tek çiçek takdim etti.