“Tüm kişisel verilerimiz Katarlıların elinde”
Sağlık Bakanlığı’na bağlı “e-nabız” uygulaması hakkında iddialar arka arkaya geliyor. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ankara Milletvekili...
Sağlık Bakanlığı’na bağlı “e-nabız” uygulaması hakkında iddialar arka arkaya geliyor. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ankara Milletvekili Murat Emir, 18 Aralık 2020 tarihinde TBMM Genel Kurulu’nda gerçekleştirdiği konuşmasında Sağlık Bakan Yardımcısı Sabahattin Aydın’ın eşi tarafından kurulan “Bilbest” firmasının e-nabız ihalesini aldığını iddia etmişti.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ise “e-nabız Türk Telekom tarafından Nisan 2015 yılında yapıldı. 2015’te e-nabız ilk defa kuruluyor, 2015’ten bu yana 1 liralık alışveriş gösterebileceğiniz bir fatura var mı?” yanıtını vermişti.
Daha sonrasında Murat Emir de Bilbest’in internet sitesinde tüm bilgilerin yer aldığını, Bakan Koca’nın doğruyu söylemediğini ifade etmişti.
Murat Emir, Sağlık Bakan Yardımcısı Sabahattin Aydın’ın eşinin firması Bilbest ile diğer Bakan Yardımcısı Şuayip Birinci’ye yakın olduğu bilinen Tiga adlı firmanın e-nabız sisteminin Katar’a satılması nedeniyle davalık olduğunun ortaya çıkmasının bu iddiaları yeniden gündeme taşıdığını belirterek, konuyla ilgili yazılı açıklama yaptı.
İki buçuk yıl geçmesine karşın halen soru önergenin yanıtlanmadığını dile getiren Murat Emir şu açıklamayı gerçekleştirdi:
“Sabahattin Aydın, Sağlık Bakanı’nın Medipol’den transfer ettiği bakan yardımcısı. Aydın, 2003’te Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı olduktan sonra eşi Sibel Aydın’ın kurduğu Bilbest firması bakanlığın yazılım işlerini alıyordu. Sonra bu ortaya çıkınca hülle yoluna gittiler ve şirketteki ortaklığı bitirdiler. Sonra bakan, müsteşarlığı bırakınca bu kez aynı şirkete oğlu ortak oldu. Buradan da hülle yoluna gittiklerini anlıyoruz. Yani şirket yine Aydın ailesinin. Biz o zaman bu iddiaları gündeme getirdiğimizde Bakan, ‘1 liralık alışveriş yok’ demişti. Şimdi Bilbest ile Tiga o zaman neden mahkemelik oldu? Mahkemeye sunulan dilekçe ve yanıtlardan da Bilbest’in e-nabızı üreten şirket olduğu net bir şekilde anlaşılıyor
Şimdi Sağlık Bakanı, ne yüzle toplumun karşısına çıkacak? Meclis kürsüsünden göz göre göre yalan söylerken hiç mi utanmadı? Altında görev yapan bakan yardımcıları, rant kavgasına girerken, ihaleleri kapışırken bizim uyarılarımız neden dikkate alınmadı? Biz, e-nabız sistemiyle tüm vatandaşlarımızın kişisel bilgileri, kimlere satıldı? Kimlere verildi? diye sorarken Bakan ağzını açamamıştı. Yine devam eden davadan görülüyor ki, tüm kişisel verilerimiz Katarlıların elinde.
Öte yandan Sağlık Bakanı’nın tüm bu rant kavgalarına göz yumduğunu, hatta bu kişileri koruyup kolladığını anlıyoruz. Bir de yine utanmadan mahkemenin gizli yürütülmesini talep etmişler. Bu talep, ‘Biz kamu kaynaklarını kendimiz, eşimiz, çocuğumuz için kullandık. Milyonlarca TL’yi usulsüzlükle zimmetimize geçirdik. Ama halk bunu bilmesin’ talebidir.
Bakan yardımcıları, eşine çocuğuna şirket kurduruyor, adeta bakanlığı söğüşlüyor ama kimse ses çıkarmasın istiyorlar. Acilen Sağlık Bakanı’nın da bakan yardımcılarının da mal varlıkları araştırılmalı ve bu ilişkiler ağı ortaya çıkarılmalıdır. İktidar ve yargı bunu yapmazsa, 14 Mayıs’a sayılı gün kaldı. Sağlık Bakanı da siyaseti bırakarak, kaçarak kurtulamaz. İktidara geldiğimizde ilk yapacağımız işlerden birisi de bağımsız ve tarafsız yargı eliyle bu usulsüzlüklerin, yolsuzlukların hesabını sormak olacaktır.”
Haber Merkezi