İzmir'deki ilk kongre, Ödemiş'te yapıldı
Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Ödemiş İlçe Kongresi, Genel Başkan Ali Babacan'ın katılımıyla gerçekleştirildi. Kongrede partililere...
Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Ödemiş İlçe Kongresi, Genel Başkan Ali Babacan’ın katılımıyla gerçekleştirildi. Kongrede partililere hitap eden Babacan, “Bugünkü kongremiz, İzmir’deki ilk kongre olacak. Yeni bir siyaset anlayışıyla, yeni bir kadroyla yola çıktık. Siyasete ilk kez DEVA çatısı altında başlayan çok sayıda arkadaşımız var. Omur omuza vererek bu yola çıkıyoruz. Türkiye’de siyaset, DEVA Partisi’yle yepyeni bir soluk kazandı. Kurulduğumuz ilk günden bu yana özgür ve zengin bir Türkiye tasarrufuyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu çalışmalarımızın en önemlisi, iktidara büyük bir özgüvenle hazırlanıyor olmamızdır.
Bildiğiniz gibi DEVA Partisi, kısa bir süre içerisinde çok önemli farklar ortaya koydu. Teşkilatlanma çalışmasını yakın tarihte hiçbir siyasi partinin yapamadığı kadar hızlı götürüp kuruluşundan hemen sekiz ay sonra seçimlere katılmaya hak eden bir siyasi parti oldu. Mart ayında kuruldu, kasım ayı geldiğinde seçimlere girmeye hak kazandı. Bu seçimlere girmeyi doğal, organik yollardan bu kadar kısa bir süre içerisinde kazanan başka hiçbir siyasi parti olmamıştır. Bu da DEVA Partisi’ne ne kadar ihtiyaç olduğunu gösteriyor” dedi.
“Vatandaşımız, sorunları zaten biliyor”
Genel Başkan Babacan, konuşmasının devamında, “Ülkemizdeki yaygın muhalefet anlayışı, sadece eleştirmekle kalıyor yani sorunları şikayet etmek. İyi de zaten bizim vatandaşımız sorunları biliyor, yaşıyor. Bizim asıl farkımız, ülkenin problemlerini sıralayıp çözüm üretmek. ‘Zamanı geldiğinde iktidar olunca konuşuruz onları’ diyen bir siyasi parti değiliz. Sadece sorunları tespit etmekle yetinmiyoruz. Tek tek çözümlerini veriyoruz. O yüzden 20 ayrı başlık altında 400’ün üzerinde eylem planımızı hazırladık.
Bir akraba bakan var ya, ne diyordu? ‘Ben, döviz kuruna bakmıyorum’ diyordu. O gün bu gündür gören olmadı kendisini. Sen bakmıyorsun da çiftçi bakıyor. Mazot dövizle. İlaç, metro, kimya döviz. Gübre, üretimde kullanılan enerji kimyasallar hepsi döviz. Sen dövize bakmaya bakmaya ne hale getirdin ülkeyi. İşte bizim çiftçimiz, hayvancılıkla uğraşan üreticimiz çok büyük sıkıntılarla karşı karşıya kaldı. 2018’de seçim oldu. İlk defa partili bir cumhurbaşkanı görevine başladı. Hemen arkasından en yakın akrabasını getirdi, ekonominin başına koydu. O gün bu gündür Merkez Bankası’nın 130 milyar dolarlık döviz rezervlerini çarçur ettiler. Rezerv, şu anda 60 milyara düştü” ifadelerini kullandı.
“Yedek akçeyi bir günde sıfırladılar”
Babacan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu döviz rezervleri; bizim turizmde çalışan garson, aşçı, temizlikçimizin alın teriydi. Tarımsal ürün üreten çiftçimizin alın teriydi. Çarçur ettiler. Merkez Bankası’nın 65 milyar TL’lik yedek akçesini bir günde sıfırladılar. Yıllarca biriktirmiştik biz onları ve bunların hepsi pandemi öncesi oldu. Daha salgın hastalık Türkiye’ye gelmeden ülkenin kaynaklarını çarçur ettiler. Salgın hastalık gelip vurunca da bu vatandaşımızın katlandığı maliyeti, çektiği sıkıntıyı hafifletecek kaynak kalmamıştı. Bunun için bizim esnafımız, çiftçimiz, emeklimiz, dar gelirlimiz çok büyük problem yaşadı. Satın alma gücü düştü. Bütün gençlerimiz işsiz kaldı.
Hepsini biliyoruz fakat maalesef şu anda ülkeyi yönetenlerin bu ülkenin gerçeklerinden tamamen koptuğunu görüyoruz. Geçenlerde Sayın Erdoğan ne diyor? ‘Ya aşlık mı var?’ diyor. Aş varsa biraz da siz doyuruverin. Bizzat gittiğim yerlerde konteynırlardan, çöplerden yiyecek toplayan vatandaşı gördüm. Dünya Bankası’nın bütün raporlarında ‘Türkiye’de artık mutlak yoksulluk var’ deniyor. Biz bunu sıfırlamıştık ve maalesef Türkiye’ye mutlak yoksulluğu tekrar getirdiler. Zengin daha zengin oluyor, fakir daha fakir. Ülkeyi yönetenler, etrafındaki 3-5 zengini gördükleri için bu ülkenin gerçeklerini göremiyorlar. Bu ülkeyi artık tanımıyorlar, bilmiyorlar. Sayın Erdoğan gelse, şu Ödemiş’in pazarında fazla değil 15 dakika kalsa, beş tane çiftçiyi dinlese memleketin durumundan haberdar olacak.
Türkiye, her alanda büyük zorluklar yaşıyor. Bizim gündemimizde vatandaşlarımızın sorunlarına kulak vererek Türkiye’nin yakıcı sorunlarına acil öneriler var. Bizim gündemimizde ülkemizin tüm sorunlarını çözmek var. DEVA Partisi’nin farkı budur. İlk defa bir siyasi parti, seçimlerden sonra kurulacak hükümetin 90 ve 160 gününün eylem planlarını açıklamaya başladı. Çiftçimizin borcunu iki yıl faizsiz olarak erteleyeceğiz. Umudunu asla yitirmeyenlerin partisi olarak diyoruz ki yasaklara göz yummayacağız. Yasaklarla ülkenin yönetilmesine katlanmayacağız. Türkiye’yi şeffaf, demokratik bir şeklide yöneteceğiz ve ardından topyekûn zenginleşeceğiz. Ülkemizin bir avuç çetenin, mafyanın çete örgütlerinin cirit attığı bir ülke olmaktan kurtaracağız. DEVA iktidarında bu verimli topraklardan fakirlik ve işsizlik değil, bereket akacak. İl il, ilçe ilçe gezip hakikatin sesi olacağız. Bu ülkenin aklıyla, fikriyle, onuruyla alay eden zihniyeti gittiğimiz her yerde anlatacağız. Ülkenin tek umudu olduğumuz bilinciyle çalışıyoruz, çalışmaya devam edeceğiz çünkü DEVA Partisi; kadınlarla, gençlerle, çiftçilerle, emeklilerle, öğretmenlerle, esnafla eşitlik, adalet için, özgürlük için uğraşacak.”
“Milletimizi düşünmeye devam edeceğiz”
DEVA Partisi İzmir İl Başkanı Seda Kaya Ösen ise, “Güzel İzmir’imizin tarımının kalbi niteliğindeki Ödemiş’te bugün genel başkanımızın katılımıyla ilçe kongremizi bir demokrasi şölenine dönüştürme sorumluluğuyla gerçekleştiriyoruz. Bugün İzmir’in 30 ilçesinden 20’sinde DEVA’mız var. Pandemi şartlarına rağmen hem teşkilatlanmaya hem de halkımızın sorunlarına deva olmaya devam ediyoruz. İş insanı, doktor, mühendis, avukat, serbest meslek erbabı, kadın, erkek, genç, hepimiz ülkemiz ve kentimiz için elimizi taşın altına koyduk. Birçoğumuzun geçmişinde siyaset yok, canla başla çalışıp bir değer üreterek ülkemizin gelişmesine katkı koymak var. Bugün genç, pırıl pırıl bir siyasi parti olarak milletimizin dertlerine DEVA olmak var. Bizde hükümet rantı, ülkeyi yönetme gücünden istifade etmek yok; maddi ve manevi fedakarlık var.
Kurulduğumuz günden beri kimse ile polemiğe girmeden, kısır çekişmelerle vakit kaybetmeden projelerimizi, çözüm önerilerimizi anlattık, milletimizi düşündük, düşünmeye de devam edeceğiz. Bütün ilçe başkanlarımız ve teşkilatlarımız, bu güzel vatan ve fedakar halkı için böyle çalışıyorlar. Demokrasi, milletimizin sesini egemen kılmaktır. Demokrasi; halkın iradesinin, halkın egemenliğinin varlığıdır. İşte DEVA bunun için var. İl Başkanlığımız, ilçe teşkilatlarımız atılımın ve çözümün merkezleridir. Her hemşerimizin başının sıkıştığında geleceği, derdini anlatacağı, sorunlarını ve çözüm önerilerini aktaracağı yerlerdir” diye konuştu.
“Patates para etmiyor”
Ödemiş’in durumu hakkında da konuşan İl Başkanı Seda Kaya Ösen, “Küçük Menderes havzamızın yıldızı Ödemiş, maalesef ekonomide hak ettiği yere ulaşamıyor. Süt fiyatları artmıyor ama yıl başından itibaren beş ayda yem fiyatları yüzde 70 zamlandı. Arpanın tonu, geçen yıl mayıs ayında 1350 lira iken bu yılın mayıs ayında 2500 liraya çıktı yani fiyat yüzde 85 arttı ama sütün fiyatı geri çekilmeye çalışılıyor.
Patates, tarlada kazandırmıyor ama pazar ve market tezgahlarında tüketicinin elini yakıyor. Eti, sütü, peyniri, yaş sebze ve meyvesiyle kendi kendini besleyebilen İzmir, yakın gelecekte gıdada krizin alarmını veriyor. Tarımsal üretimi dışlayan politikalar nedeniyle bugün mazot, gübre, tarımsal ilaç ve tohum fiyatlarındaki artış çiftçimizin, köylümüzün belini bükmüş, tarlalarına adım atamaz hale getirmiştir. Banka borçları sebebi ile traktörlere haciz gelmektedir. Bu durum, köylümüzü ve çiftçimizi artık nefes alamaz hale getirmiştir.
Gıdanın stratejik bir silah gibi kullanılacağını unutmamalıyız. Gelecek için üreticimize sahip çıkmamız gerekiyor. Pandemi nedeniyle ticaretin birçok alanında sınırlamaların hüküm sürdüğü bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 7 büyüdüğümüz açıklandı. Vatandaş işsizken kim büyüdü? İşsizlik, rekor seviyeye ulaşmış ve can alıcı hale gelmiştir. İşsizlik ve yolsuzluk sebebiyle gerçekleşen olaylar, toplumsal vicdanımızda onarılmaz yaralar açmaktadır.
Bugün devlette yargı, yürütmenin emrindedir. Basın, büyük baskı altındadır. Üniversiteler susturulmuş, sendikalar ve sivil toplum kuruluşları karar ve uygulama süreçlerinden yok sayılmış ve dışlanmıştır. Bu nedenle eşitlik, özgürlük ve demokrasiden ödün vermeden ekonomik gelişmeyi sağlamak ve toplumsal refahı yaygınlaştırmak için bilime, bilgiye, birikime dayalı açık ve dürüst, şeffaf bir devlet yönetimi oluşturmak zorundayız. Dil, din, ırk, cinsiyet, mezhep ayrımcılığını reddetmek, düşünce ve inanç özgürlüğünü savunmak, demokrasinin temel unsurudur. Hiçbir ayrım ve ayrımcılık yapmadan tüm yurttaşlarımızın kültürünü ve inançlarını korumak, güçlendirmek ve yaşatmak bizlerin görevidir.
“Türkiye’ye deva olacağız”
Kadınlara, gençlere ve çocuklara gereken önemi ve değeri vermeden Cumhuriyetimizin kazanımlarını savunmak, geliştirmek özgür, laik ve çağdaş demokrasiyi yaşatmak olanaksızdır. DEVA Partisi; kadınlara, gençlere inanan, güvenen onlara sevgi ve saygıyla yaklaşan çocuklarımızı geleceğimiz olarak gören, toplumun her kesimine kucak açan çoğulcu bir partidir. Bugün yeni seçilecek arkadaşımızla birlikte Türkiye’nin huzuru, barışı, kardeşliği ve refahı için mücadele etmeye burada hep birlikte söz veriyoruz.
Bu mücadelemizde çiftçimizin alın terinin heba olmasına izin vermeyeceğiz. Köylümüzün, çiftçimizin alın teri soğumadan emeğinin karşılığını alması için çalışacağız. Ülkemizi tarımda kendi kendine yeten ihracat yapan güçlü bir konuma taşıyacağız. ‘Köylü, milletin efendisidir’ diyen Mustafa Kemal Atatürk’ün izinde köylümüzün, çiftçimizin hak ettiği refaha, huzura ulaşması için mücadele edeceğiz. Ödemiş’e deva olacağız, İzmir’e deva olacağız, Türkiye’ye deva olacağız. Partimiz; Ödemiş’e, İzmir’e, Türkiye’ye deva olsun!” ifadelerini kullandı.
DEVA Partisi Ödemiş İlçe Başkanı Halil Karakaş da partinin bayrağını Ödemiş’te en güzel şekilde dalgalandıracaklarını belirterek, “DEVA Partisi Ödemiş İlçe Teşkilatı olarak yeni yönetimimizi oluşturmanın büyük mutluluğu içindeyiz” dedi.
Osman TOKA