Dilek Acar Güleç'ten Gölcük Gölü Çağrısı: 'Bu Göl Yazışmalara Kurban Edilmemeli'

Demokrat Parti Medya ve İletişimden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Küçük Menderes Havzası Sorumlusu Dilek Acar Güleç, Gölcük Gölü'nün kurumlar arasındaki yetki karmaşası nedeniyle gerekli temizlik ve bakım çalışmalarının yapılamadığını belirterek duruma tepki gösterdi. Güleç, ilgili tüm kurumlara çağrıda bulunarak gölün kurtarılması için ortak hareket edilmesi gerektiğini vurguladı.

Dilek Acar Güleç'ten Gölcük Gölü Çağrısı: 'Bu Göl Yazışmalara Kurban Edilmemeli'

Güleç açıklamasında, “İzmir’in Abantı olarak bilinen Gölcük, sadece Ödemiş’in değil, tüm Küçük Menderes Havzası’nın yaşam kaynağıdır. Fakat bu doğa harikası, kurumlar arasındaki belirsizlik yüzünden sessizce yok oluyor. Doğal sit alanı ilan edilmesi, koruma amacı taşıması gerekirken adeta koruyamamanın bahanesine dönüşmüş durumda. Her kurum sorumluluğu diğerine bırakıyor, gölün kaderi masa başında kayboluyor,” dedi.

Göl tabanının çamurla kaplandığını, oksijen seviyesinin azaldığını ve zaman zaman balık ölümleri görüldüğünü dile getiren Güleç, çevrede bilinçsizce yapılan pikniklerin ve bırakılan atıkların da bu tahribatı derinleştirdiğini söyledi. “Artık seyretme zamanı geçti, harekete geçmek zorundayız,” diyerek çağrısını yineledi.

Güleç, Gölcük Gölü’ndeki asıl problemin yalnızca temizlik olmadığını, koordinasyon eksikliği ve ilgisizlik olduğunu belirtti. Çözüm için belediye, büyükşehir, kaymakamlık, Tarım ve Orman Bakanlığı ve üniversitelerin ortak bir irade oluşturması gerektiğini ifade eden Güleç, “Bilimsel temele dayalı bir göl yönetim planı hazırlanmalı, temizlik çalışmaları doğaya zarar vermeden, bilimsel yöntemlerle yapılmalıdır,” dedi.

Ayrıca Ege Üniversitesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi çevre mühendisliği bölümleriyle ortak proje yürütülmesinin önemine değinen Güleç, göl çevresindeki çöp ve atık yönetiminin düzenlenmesi, fosseptik sistemlerinin denetlenmesi ve kirli yağmur sularının göle ulaşmadan arıtılması gerektiğini belirtti.

Güleç, “Göl çevresinde hem denetimler artırılmalı hem de çevre bilincini güçlendirecek çalışmalar yapılmalı. Okullar, gönüllüler ve yerel halkın desteğiyle çevre farkındalığı oluşturulabilir,” dedi.

Gölcük Gölü’nün yalnızca bir turizm alanı değil, aynı zamanda doğal bir eğitim ve farkındalık merkezi olarak da değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Güleç, her yıl çevre temizliği ve doğa eğitimleriyle gölün yeniden canlandırılabileceğini ifade etti.

Son olarak Güleç, “Gölcük’ün geleceği artık masa başında değil, sahada kurtarılmalı. Doğayı koruma bahanesiyle çürütmek yerine, doğru planlamayla yaşatmak elimizde. Eğer bugün adım atmazsak, yarın geç kalacağız. Bu göl bizim, gelecek nesillerin emaneti. Doğa bizi affetmez,” sözleriyle açıklamasını tamamladı.