Çaresiz kalan üreticiye umut ışığı
Kaliteli ürüne rağmen her geçen yıl kestane ağaçlarının çare bulunamayan hastalığa yenik düşmesiyle üreticinin zorda kaldığı...
Kaliteli ürüne rağmen her geçen yıl kestane ağaçlarının çare bulunamayan hastalığa yenik düşmesiyle üreticinin zorda kaldığı Beydağ’da üreticilere umut olabilmek köy konağında istiridye mantarı yetiştiren Serkan Yüksel destek bekliyor. Kendi imkanlarıyla örnek diğer üreticilere örnek olmak için üretim yaptığını dile getiren Yüksel besin değerleriyle et ürünlerine alternatif olan istiridye mantarı üretiminin yaygınlaşmasının üreticiye alternatif bir ürün olacağını söyledi.
KESTANE AĞAÇLARI BİRER BİRER KURUYUNCA
Kestane ağaçlarında yıllardır durdurulamayan kuruma, Beydağ’da dağlık mahallelerde yaşayan üreticilere ya yeni bir ürün yetiştirme ya da geçim sağlayabilmek için merkezlere göç etme seçeneklerini sunuyor. Katma değeri çok yüksek bir ürün olan kestanede yaşanan bu erimeye karşılık yıllardır alternatif arayışlar içerisinde olan Çamlık Mahallesi sakinlerinden Serkan Yüksel, Küçük Menderes havzasında üretimi yeni yeni yaygınlaşmaya başlayan istiridye mantarı ile diğer üreticilere umut olmak istiyor.
İSTİRİDYE MANTARININ YILDIZI YÜKSELİYOR
Kiraz Kırköy’de İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin destekleriyle üretici kadınların kooperatifini kurduğu istiridye mantarının Bayındır’da da üretilmesi bölgenin bu üründe de ön plana çıkacağının ayak sesleri olurken Beydağlı Serkan Yüksel de bu ürünün mahallesinde de yaygınlaşması için girişimci oldu.
29 yaşındaki Yüksel, protein, demir, vitamin, madensel tuzlar, kalsiyum, çinko, demir, magnezyum, selenyum, folik asit, karoten ve fosfor zengini oluşuyla her geçen gün artan et fiyatlarına karşı önemli bir alternatif haline gelen istiridye mantarını köy konağında üretiyor. Karanlık ve nemli bir ortam isteyen istiridye mantarlarını güzelce yetiştirebilmek için ortam ısısını elektrikli sobalarla dengelemeye çalışan Yüksel, kiraladığı 120 metrekarelik alanda hasat için gün sayıyor.
DAHA ÖNCE DE İPEKBÖCEKÇİLİĞİ YAPTI
Daha önce de alternatif ürün olarak ipekböcekçiliği yapan Yüksel, “Beydağ’ın dağlık kesimlerinde durdurulamayan bir kestane ağacı hastalığı var. Maalesef dünyanın her yerine ihraç ettiğimiz bu değerli ürünün miktarı giderek azalıyor. Yıllarca geçimini kestaneden sağlamış üreticilerimiz de çaresiz durumda. Ekim dikim yapılabilecek alanların az olması sebebiyle ya yeni bir ürün yetiştirmeye çalışıyorlar ya da iş bulabilmek için göç ediyorlar. Göç Beydağ’ın başlıca sorunlarından birisi. Ben de bu çaresizliğe razı olmayan bir vatandaş olarak ne yapabilirim diye düşündüm. Önce ipekböcekçiliğini denedim. O konuda Beydağ Belediyesi’nin projesine de katıldım. Her yıl 4-5 kutu üretim yaptık. Bu yıl da gerçekleştirdim.
“ÖRNEK OLUŞTURMAK İSTEDİM”
Ama sonra herkesin evinde yapabileceği bir başka üretim olan istiridye mantarını keşfettim. Bu konuda Kiraz’da çalışmalar olduğunu duyup gidip inceledim. İzmir Büyükşehir Belediyemizin güzel destekleri vardı Kiraz’da. Ben ürün arayışında olan üreticilerimize bir örnek oluşturmak adına bu işe girdim. Tohumlarını Bursa’dan getirttik. Ayrıca İzmir Büyükşehir Belediyemizin meslek edindirme çalışması olan Meslek Fabrikası’na da başvurduk, yakında onun da eğitimlerine başlayacağız. Köy konağını kiralayıp 120 metrekare alanda üretime başladım. Şu an ürün hasat aşamasına geldi. Ama tabi klima imkanımız olmadığından hedeflediğimiz üretim miktarını belki de yakalayamayacağız. Yine de alıcısı bol olan bir ürünün Çamlık’ta da en iyi şekilde yetiştirmiş olduk” dedi.
“GELECEK NESİLLER DOĞDUĞU TOPRAKLARDA DOYSUN İSTİYORUM”
Hedefinin bu üretimi yaygınlaştırıp kooperatif kurmak olduğunu aktaran Yüksel şunları söyledi: “Ben gelecek nesiller de bu güzel Çamlık’ta yaşasın, doğduğu topraklarda doysun istiyorum. Bu nedenle eğer bu üründe başarı sağlayıp yaygınlaştırabilirsek bir kooperatif ile Beydağ’ın diğer mahallelerine de örnek olarak çaresiz olmadığımızı görelim istiyorum. Benim imkanlarım belli. Tabi bunları yaparken Tarım ve Orman Bakanlığımızdan, İzmir Büyükşehir Belediyemizden destek bekliyorum. Şu anda 120 metrekare alan bizim üretimimize yetmiyor. Bir 120 metrekarelik alan daha bulma düşüncem var. Bunun için daha iyi koşullara ve klimalı ortama sahip bir tesise ihtiyacımız var. Köylümüzün kalkınması için çalışmalar yapan Büyükşehir Belediyemizin bu çalışmamıza da destek vereceğine inanıyorum.
“SÜREKLİ ÜRETİM VAR”
Bu üründen bir hasat döneminde bir poşetten 4-5 kez ürün alınabiliyor. Her yıl 3-4 kez mantar tohumu ekilebiliyor. Yani sürekli olarak üretim var. Üstelik talep de yoğun. Çünkü sağlık deposu ve fiyatı yüzünden et alamayanlar mantar alıyor. Hem sebze gibi hem de et ürünlerinden alınabilecek besini sağlıyor. Kilosu 10 liradan 15 liraya kadar değişiyor. Böyle bir üretim Beydağ’da yaygınlaşırsa hem üretici göç etmek zorunda kalmadan kazanır hem tüketici sağlıklı ürünler tüketir inancındayım”