Şehidin ismini karalayan Suriyeli tutuklandı

Turgay Kılıç

Suriye'nin Kuzeyi El-Bab'da TSK'nin başlattığı Fırat Kalkanı Operasyonu'nda IŞİD teröristlerinden temizlenen bölgedeki bir okula şehit Üstçavus Göktan Özüpek isminin verildiği Türkçe tabela terörist ilan edilen Khalil Abu Sheikho tarafında indirilmesine ilişkin Demokrat Partili Aksoy, 'Aktivist bozuntusu teröriste karşı AKP'nin hiçbir yaptırım gücü olmadığını gösterdi' dedi.

Son zamanlarda İzmir ve Mersin bölgelerinde birçok çarşı ve pazarda 'Arapça' tabelalarının bulunduğu dükknlara il ve ilçe belediyelerince baskın düzenleniyor. İşletmecilerin Suriyeli olduğu ve tabelaların ise Arapça olduğu dükknlara giren yetkililer, bölgedeki Arapça tabelalarını indirmeye başlayarak Suriyeli işletmecilerinin de ülkelerine dönmeleri konusunda açıklamalar yapıyor. Bunun üzerine İzmir'de bazı Suriyeliler sosyal medya üzerinden 'evde kal' kampanyası düzenleyip işe gitmeme kararı almıştı. Suriye'den misilleme

Türkiye'deki Arapça tabelalarının indirilmesinin ardından 21 Aralık 2016'da Fırat Kalkanı Operasyonu'nda şehit düşen 16 askerden şehit Üstçavuş Göktan Özüpek'in isminin verildiği 'Şehit Göktan Özipek Ortaokulu'nun Türkçe tabelasına aktivist olduğu söylenen Khalil Abu Sheikho tarafından saldırı düzenlendi. Türkiye'de yayınlar yapan Orient News ve Suriye Televizyonu, Sheikho'nun aktivist olduğu propagandasını yaparak 'Aktivist Khalil Abu Shekho, El-Bab şehrindeki bir okula Türk subayı isminin okuldaki tabelayı kaldırdığı için tutuklandı' dedi.

''Teröriste karşı AKP'nin yaptırım gücü yok'

Demokrat Parti (DP) Genel Başkan Yardımcısı Aksoy, konuyla ilgili eleştirilerini sıraladı. Türkçe okul tabelasını indiren kişinin Suriye'de aktivist değil terörist olduğunu ve Suriye televizyonları tarafından aktivist ilan edildiğini belirterek, 'Terörist Sheikho, El-Bab yetkililer tarafından bir gün tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakılıyor. Şimdi ise kendini Orient News ve Suriye Televizyonu, bir halk kahramanı göstererek 'Biz bir olursak daha neler başaracağız' ve 'Bizim de şehitlerimiz var, neden bizim şehitlerimizin isimleri Türkiye'deki okullara verilmiyor' diye propaganda yürütmeye başlandı' dedi.

İlay Aksoy

Mevcut iktidarın 'Muz Cumhuriyeti' olduğuna işaret eden Aksoy, 'AKP, bu muz mafya başındaki zibidide olduğu gibi bu 'aktivist' bozuntusu teröriste karşı AKP'nin hiçbir yaptırım gücü olmadığını gösterdi. Türkiye bu bataklıktan derhal kurtulmalı, şehidimize yapılan bu olağanüstü terbiyesizliği yanlarına ilk başta TSK ve Savunma Bakanlığı bırakamaz' ifadelerinde bulundu.

Öte yandan Aksoy, ilgili kanalların kapatılması gerektiğini açıklayarak, 'Sürekli Türkiye hakkında yalan yayın yapan bu iki yabancı fonlanmış yabancı ayın organı derhal kapatılmalı' dedi.

Şehit Aileleri Derneği Başkanı Mehmet Güner, şehit Duran Keskin'in isminin yer aldığı tabelanın indirilmesine ilişkin 'Şehitlerimizin isminin herhangi bir kamu kurum ve kuruluşuna, yollara, caddelere verilmiş olmasına ve bu tabelaların yetkili kişilerince indirilmesine büyük bir esefle ve üzüntüyle karşılıyorum, yetkilileri ise lanetle kınıyorum. Her gün şehit veriyoruz ve binlerce ocağa ateş düşüyor. Devletimizin yetkileri 'Siz şehit ailelerinin yanındayız' derken, bizleri onore etmek için bizim şehidimizin ismini okullara, caddelere, sokaklara ve binalara verilirken bugün de kaldırılmasına karşın lanetle kınıyorum şehit asker oğlu olarak. Nerelerine batıyor o tabelalar da kaldırıyorlar. O tabelalardan rahatsız olan devlet yetkilisi her kimse bu ülkeyi terk etsin. Yaşamak istediği yere gitsin, orada yaşasın. Kıdemli başçavuşumuzun iki evladı yetim kaldı. Bu çocuklar babalarına, 'baba' diyemezken o tabela, onları rahatsız ediyorsa Allah onların belasını versin. Rabbim onları kahrı perişan etsin. Ağza alınmayacak cümlelerle kınıyorum hepsini' dedi.

'PKK'yı besleyip ülkemize saldılar'

Mehmet Güner

Suriyelilerin bulunduğu bölgede PKK'nin de beslenildiğini aktaran Başkan Güner, 'Yıllarca PKK'yı beslediler orada ve ülkemize saldılar. Bu ülkenin dostu yok, düşmanı çok. Türk Milleti sağduyulu bir millettir. Bu sebeple de Türkiye var olmaya devam edecektir. Türkiye'nin nüfusunun üçte ikisi bu ülkeyi sevmemiş olsaydı, bugün Türkiye diye bir şey olmazdı' dedi.

Son zamanların gelinen noktasında baskıların olduğuna işaret eden Güner, 'Basın açıklamalarımız ve fikirlerimiz engellendi ve paylaşamaz hale geldik. Bu nedenle de isyan etme durumuna da geldik. Her gün şehit haberi geliyor, kimseden ses çıkmıyor. Şimdi de tabelaları indirmeye başladılar. Sabrımızı taşırmasınlar, ok yaydan çıkıyor artık. Bizler de diğer vatandaşlarla gibi sükûnet içerisinde yaşamaya çalışıyoruz. Bizleri daha fazla değersizleştirmeye çalışırlarsa, gelinecek sonu düşünemiyorum' dedi.

'Bu ülkeye babamı şehit verdim'

Babasını şehit kuzenini ise gazi verdiğini anlatan Güner, 'Her gün şehit yakınları olarak kendi içerimizde dertleşiyoruz. Ve sonuç olarak hep endişe içerisinde buluyoruz kendimizi. Çünkü şehit yerde kalıyor. 'Siz bize emanetsiniz' deniyor ve devletin kapısına gittiğimizde beş karış suratla karşılaşıyoruz. Bu ülkenin ekmeğini yiyorlar, benim babamı şehit ve amcamın oğlunu ülkenin bekası, asayişi ve huzuru için gazı oldu ama o lanet olası yetkililer bizim suratımıza bakmak istemiyor. Bize geldiğinde de 'bedavacı' diyorlar. Benim babamı versinler bana. Babam yaşasaydı iş insanı olurdu, yaşamım daha iyi olurdu. Ben şehit olan bir asker çocuğu olarak iş insanı oldum, devletime vergi ödedim ve emekli oldu.

28 bin şehit çocuğu kamuda görev yapıyor

Başkan Güner, 'O bazı devlet yetkililerin de lanet suratını görmek istemiyoruz. Sabrımızı taşırmasınlar. Son zamanlarda televizyona çıkmamızı, konuşmalarımızı, basına olan konuşmalarımızı elimizden aldılar. Şimdi de tabelalarımızı indirmeye başlamışlar. Kimse bizi ayaklandırmasın, artık canımıza tak etti. 28 bin şehit çocuklarımız kamuda görev yapıyor. Her şeyi biliyoruz, devletin işlevlerini ve işleyişlerini de çok iyi biliyoruz. Sokağa indiğimizde her şeyi kusarız' dedi.

Haber Merkezi