Demirtaş: Mehmet Şimşek şarttı

Semi Tektaş-yenikiraz.com İzmir Atatürk Organize Sanayi Buluşmaları kapsamında finans uzmanı, akademisyen yazar Prof. Dr. Özgür Demirtaş...

TAKİP ET

Semi Tektaş-yenikiraz.com

İzmir Atatürk Organize Sanayi Buluşmaları kapsamında finans uzmanı, akademisyen yazar Prof. Dr. Özgür Demirtaş Özel İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi Nedim Uysal Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde bir söyleşi gerçekleştirdi. Etkinliğe, İOSB Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Keskin, finans dünyasının önde gelenleri ve yoğun bir kalabalık katıldı. Açılış konuşmasını yapan Keskin, 6 milyar dolar ithalat gerçekleştirdiklerini söylerken Demirtaş ise dünyada hiçbir ülkenin bağımsız olmadığını her ülkenin birbirine bağımlı olduğunu söyledi.

''Bölgemizde 47 bin insan istihdamı ediliyor' diyen Keskin kısa bir açılış konuşması yaparak şunları söyledi: 'Bunun 17-18 bin kadarı kadın çalışanlarımız oluşturuyor. Bölgede 2,6 milyar dolar ihracat, 6 milyar dolar da ithalat gerçekleşiyoruz. Türk ekonomisine, artı yönde destek veriyoruz. Bölgemizde aşağı yukarı 7 buçuk milyon metrekare de 700 fabrikamız var. Yaptıkları ihracatla da ülke ihracatının yüzde dördünü veya beşini yapıyor.' 

'Bizim paramız çöp'

Dünyada bağımsız bir ülke var mıdır? Diye soran Demirtaş 'Amerika Birleşik Devletleri tam bağımsız mı? Zengin bir Amerikalı nerede yaşıyor biliyor musunuz? 8 odalı bir evde yaşıyor. Evinin önünde 2 tane araba, 3 kedi, 4 köpek, 2 basket sahası, 6 çamaşır makinesi, 5 buzdolabı, 8 televizyon var diyeceksiniz ki bunları alıyorsa zengindir, bağımsızdır. Ama o iş öyle olmuyor. Amerika'da bağımsız değil, neden değil? Çünkü bu adamların bu kadar televizyon olabilmesinin sebebi, televizyonların olması gerekenden daha ucuz olmasıdır. Türkiye'de televizyon çok pahalı. Çünkü bizim para birimi çöp. O yüzden bizde pahalı. Normalde bir televizyon bir çamaşır makinesi daha ucuz olmalı. Bir maldan ne kadar fazla üretirsen üretim tekniklerini o kadar verimli hale getirsin. Bundan dolayı ham maddeyi toptan ve ucuza indirimli alabileceğinden dolayı mala yatırım artar. Demek ki ABD'deki vatandaşların bu kadar zenginlik içinde yaşamaları sadece kendilerinin zengin olmasından ötürü değil, aldıkları malların olması gerekenden daha ucuz olmalarından ötürü.

Peki bu mallar niye daha ucuz? Çünkü yüksek montanlı üretildiğinden ötürü. Peki bu malları kim yüksek montanlı üretiyor? Asya ülkeleri ülkerleri üretiyor. Aklınıza Çin bağımsız mı sorusu gelecek, gelmesin çünkü değil. Amerika da bağımsız değil, Çin de bağımsız değil. Çin niye bağımsız değil? Çünkü Çin'in sattığı malın yüzde 11'ini direkt Amerika alıyor. Ama aynı zamanda Amerika 14 müttefikiyle beraber Çin'den mal satın alıyor. Yani bu ülkeler Çin'den mal almayı kesiyoruz dese Çin diye bir ülke kalmaz ortada' şeklinde konuştu.

Bütün ülkeler birbirine tam bağımlı

İhracat ve ithalatın birine girmesi ülkelerin bir birine bağımlı olmasına neden oldu diyen Demirtaş, 'Eğer bir ülkede insanlar kendini besleyebiliyorsa ve sınırlarınız içinde yabancı bir asker yoksa biz buna bağımsız diyorduk öncelerden. Ancak daha sonra ticaret hadlerinin değişmesiyle beraber ihracatla ithalat ilişkilerinin gelişmesiyle artık ülkeler birbirine bağımlı hale geldi. Ülkeler bağımsız değiller. Ülkeler birbirine bağımlı, kaç faktörle bağımlı, makro ekonomik ne kadar faktör varsa o kadar faktörle birbirine bağımlı. Ben size en önemlilerini anlatacağım. İlki piyasada ne kadar para var ? Piyasalarda ne kadar Türk Lirası var. Piyasada ne kadar dolar var. İkincisi, paranın fiyatı nedir? Paranın fiyatı faizdir. Faiz yüksekse paranın fiyatı yüksektir, para pahalıdır, faiz yüksekse para pahalıdır, parayı bulmak zordur. Buldun mu cebinde her tuttuğun saniye sana kayıp yaşatır. Faiz düşükse para ucuzdur, cebinde bulundurmak kolaydır, parayı bulmak da kolaydır, parayı saklamak da kolaydır, kaybetmezsin birim zamanda. En önemli şey paranın miktarıdır, ikinci önemli şeyse paranın faizidir' değerlendirmesinde bulundu.

'Enflasyonun kafası koparılana kadar mücadele edilmeli'

Demirtaş, 'Merkez bankası ne zaman, ne kadar para basar, parayı ne zaman çeker, Bundan sonra paranın miktarına ve faize ne olacaktır? Bizim işimize bunların etkisi nasıl olacaktır? Öncelikle bir merkez bankası ne zaman para basar, ne zaman parayı çeker? Eğer ekonomide işsizlik artmışsa, milli gelirde çok büyümüyor ise Merkez Bankası kalkar, parayı basar. Tüm Merkez Bankaları içinde geçerlidir bu durum. Merkez bankası politikaları da ülkeden ülkeye değişmez. Yani mekanizma değişmez, ne zaman ne yapacağı değişebilir. Şimdi diyelim ki Amerika'da işsizlik var. Ne yapıyor gidiyor parayı basıyor. Bastığı parayı Amerika'da Amerikan bankalarına dağıtıyor. Bu bankalarda vatandaşa daha sonra ucuz krediler veriyor. Sanayiciler ve işletmeciler bu ucuz krediyi alıp yeni fabrika ve işletme kuruyor. İşsizlik düşüyor. Sonra ne oluyor işe giren insanlar maaş kazanıyor. Maaş kazananlar harcama yapmaya başlıyor. Bu durum Milli Gelir olarak tanımlanıyor.

Peki Milli Gelir dediğiniz şey nedir? 365 gün içindeki bütün alım, satım, üretim ve tüketimin toplamı milli gelirdir. Burada şunu soracaksınız, ya parayı basıyorsun, işsizlik düşüyor, milli gelir artıyor niye herkes para basmıyor? Bunun bir negatif tarafı var: enflasyon. Peki bu nasıl oluyor? Şimdi diyelim ki ben Amerika Birleşik Devletleri'ndeki fakir bir çiftçiyim. Bir iş kuruyorum ve biraz para kazanmaya başlıyorum. Bir bardak ihtiyacım oldu, bardağın fiyatı 100 dolar ve Amerika'da enflasyon yok. Önümüzdeki dört sene boyunca da enflasyon olmayacak. Ve ben şunu biliyorum ki her yıl bir bardağa ihtiyacım var ve bardağın ömrü 365 gün. Gidiyorum her sene aynı bardağı aynı fiyata alıyorum. Yandaki iki komşum işsiz. Niye işsiz? Çünkü bulunduğum şehirde bir firma fizibilite çalışması yapmış. Yaptığı fizibilite sonuçları negatif çıkmış. Neden negatif çıkmış? O kredi oranlarıyla oraya şirket kuramıyor. Sonra Amerika'ya popülist bir politikacı geliyor ve benim halkım işsiz deyip iş imkanı sağlıyor. Sonra Amerikan Merkez Bankası parayı basıyor. Bastığı para Amerikalı bankalara gidiyor. Amerikalı bankalar yüzde sıfır faizle krediyi verir. Şirket artık yüzde 0 faizle krediyi almış, şirketi hemen kurmuş. Böyle olunca normalde işsiz kalması gereken komşu işe giriyor. Böyle olunca onlar da bardak almak istiyor. Piyasa bardak sayısı az olunca herkese bardak yetmiyor. Özgürde korkup bardak fiyatları artacak diye gidip bardak stoku yapıyor. Bardak azlığından dolayı fiyat 140'a çıkacakken bu sefer 160' çıkıyor işte enflasyondur.

Enflasyon yapışkan bir şeydir. Enflasyon beladır. Eğer bir ülkede yüzde 10'un üzerinde bir enflasyon varsa insanlar taleplerinde çabuk davranırlar. Böyle oldukları zaman talebi öne çekerler. Öyle oldukları zaman hiç olmayacağı halde ekstra enflasyon ortaya çıkar. Para politikasından gerçekten anlayanlar enflasyonun kafasını koparana kadar ezerler' ifadelerini kullandı.

Şimdilik sorumlu Şimşek değil

Türkiye'de kredilerin kesildiğini söyleyen Demirtaş eğer Mehmet Şimşek özgür davranabilirse bu krediler daha da düşecek dedi. Demirtaş, 'Türkiye'de biliyorsunuz şu anda krediler kesildi. Bir de şimdi Mehmet Şimşek eğer bütün programlarını özgürce uygulayabilirse krediler daha da kesilecek. Dolayısıyla bu büyüme üzerinde negatif bir etki yaratıyor olacak. İhracat yapamıyoruz. Niye paramız pahalı? O yüzden yüksek faiz yapmayalım. Faizi düşürelim, dolar da artsın. Eğer dolar artarsa malımız ucuzlar, malımız ucuzlarsa çok mal satarız diye ekonomik bir politika yürüttüler. Sadece para birimiyle oynayarak hiçbir şeyi başaramazsınız. O zamanlar dedik ki yapmayın. Şimdiki ekonomi politikalarının sorumlusu Mehmet Şimşek değil ama 2 yıl daha kötü ekonomik politikalar devam ederse o zaman onu da katarız işin içine' diye konuştu.

Dış ticaret açığı 110 milyar

Dış ticaret açığının 110 milyar olduğunu söyleyen Demirtaş, 'Güney Kore gibi eğitimi öncelikli görüp dünya çapında mühendisleri yetiştirip katma değerli mal üretecektik ya da faizi indirip doları arttırıp 2 çorap yerine 4 çorap satma yoluna gidecektik. Ben bunu onların bile aklına gelmeden söyledim yapmayın diye. Aman böyle yapmayın, böyle yapayım derseniz Afrika bile sizi tokatlayıp geçer. Şimdi dolar 21 lira oldu. Ne oldu? Dolar 10 katına çıktı. Mal ucuz olur mu ucuzladı? Hani ihracat uçacaktı? Hani cari açık kapanacaktı. Hani dış ticaret açığı bitecekti. Şu anda ithalat 364 milyar dolar, ihracat kat 254 milyar dolar, dış ticaret açığı 110 milyar dolar, ayda 9 buçuk milyar dolarlık Türkiye'nin dış ticaret açığı var. O yüzden Mehmet Şimşek gelmek zorundaydı' dedi.

2024'te metaller artış sağlayacak

Demirtaş sözlerini metallerdeki artıştan bahsederek şöyle noktaladı: 'Alüminyum, bakır ve altın hepsinin yıllara göre oynama şekli aynı. Beraber artırıyorlar, beraber düşüyorlar. Peki bunlar farklı metaller değil mi ya? Altınla alüminyumun ne alakası var kardeşim? Bütün metallerin aynı anda hareket etmesinin sebebi para politikası. Amerika o kadar çok para bastı ki. Bunların artışının nedeni paranın basılması, bunların hepsinin düşüşünün nedeni paranın çekilmesi. Peki bundan sonra ne olacak? Ben 2024 yılında Amerika'nın geri adım atacağını ve bu sayede metal fiyatlarının tekrar yukarı doğru gidiş yapabileceğini görüyorum. Aynı zamanda bu çekiliş beraberinde tekrar enflasyonu tekrar yukarı çıkaracaktır.'

Bakmadan Geçme