Çevreciler: Ülkenin dört bir yanı yağmalanıyor, yok ediliyor

İzmir Karşıyaka’da bir araya gelen TÖP üyeleri ve çevrecilerin de bir araya gelerek doğa katliamına dikkat...

TAKİP ET

İzmir Karşıyaka'da bir araya gelen TÖP üyeleri ve çevrecilerin de bir araya gelerek doğa katliamına dikkat çekmesi üzerine yapılan açıklamada, 'Son 120 bin yılın en sıcak ayını yaşıyoruz. İklim krizi canlı yaşamının tamamını tehdit ediyor, milyonlarca yılda oluşagelmiş ekolojik dengeler birkaç on yıl içerisinde geri döndürülemez bir biçimde bozuluyor. Canlı türleri azalıyor, aşırı iklim olaylarına bağlı olarak ekosistemler bozuluyor. Yazları aşırı sıcaklar, kışları aşırı soğuklar, beklenmedik durumlarda
aşırı yağışlar süreklileşip kalıcılaşıyor. Kapitalist sistemin aşırı üretim mantığının sonucu hepimizi yok oluşa sürüklüyor. Tüm bunlar olup biterken ülkemiz siyasi iktidarın eliyle yıllara yayılan yağmacı
politikalar sonucunda açık hava maden sahası ve açık hava şantiyeye dönüştürüldü. Ülkenin
dört bir köşesindeki doğal alanlar maden sahalarının açılması, inşaatların yükselmesi ya da
savaş için sürekli yok ediliyor' denildi.

Yenikiraz.com yazarından Turgay Kılıç'ın haberine göre; Basın açıklamasını okuyan Melek Can Bakşi; Akbelen, Cudi, Çanakkale… Ülkenin dört bir yanı yağmalanıyor, yok ediliyor. Tüm bu yıkım ve yağma sahasına şimdi de Dikmece'nin zeytinlikleri, tarım alanları, yaşam alanları eklenmek isteniyor. Dikmece'nin yaşam alanları 6 Şubat depremlerinin yarattığı yıkım gerekçe gösterilerek yok edilmek isteniyor. Depremlerde en büyük yıkımı yaşayan illerin başında gelen Hatay'da deprem konutlarının ihalesinin depremsen kısa bir süre sonra yapıldığı sonradan ortaya çıkmıştı. Bu ihalelerle deprem rantı yağmacı inşaat şirketleri arasında paylaştırılmıştı. Rantın önünü açmak için elbette bir devlet desteğine ihtiyaç vardı ve böylece acele kamulaştırma devreye sokuldu. Hatay'ın Antakya ilçesine bağlı Dikmece,
Gülderen, Anayazı gibi mahallelerdeki tarlaların, zeytinliklerin, yaşam alanlarının acele kamulaştırma yoluyla istimlak edileceği ilan edildi' dedi.

Halkın zorlu göçü

Açıklamayı okuyan Bakşi, şunları aktardı: 'Hatay halkı henüz enkaz altındaki canlarını çıkarmakla, kendisine yaşayacak bir çadır aramakla, yiyecek ekmek ve içecek su bulmakla meşgulken depremi Allah'ın bir lütfu olarak gören devlet ve sermaye temsilcileri bir araya gelmiş ve ihalelerini gerçekleştirmişlerdi. Deprem konutu yapma amaçları halkın ve doğanın yararını gözetmek değil sermaye çıkarlarını birinci plana koymaktı. Yalnızca bu da değil elbette. Depremin ilk gününden beri Hatay halkının temel ihtiyaçlarını karşılamamayı tercih eden devlet bu yolla halkı zorunlu bir göçe
zorluyor. İlk günlerde temel barınma ihtiyacı, sonrasında diğer temel ihtiyaçlar, içme suyu…
Sonrasında süreklileşmiş ve hiçbir önlem alınmayan yıkımlar, yaşam alanlarının etrafına
yığılan molozlar, asbest ve kirleticilerin serbestçe toprağa, suya, havaya karıştırılması… Tüm
bunlar Hatay halkını yıldırma planının birer parçasıydı. Bu planın devamı acele kamulaştırma
yoluyla getirilmek isteniyor.'

'İstensen deprem konutları oralara yapılabilir'

'İstimlak edilmek istenen binlerce dönüm alan Hatay halkının önceki kuşaklardan
devraldığı endemik ve çok özel zeytin ağaçlarıyla dolu. Bu ağaçların yüz binlercesi evet yüz
binlercesi kesilmek isteniyor. Dikmece'nin tarım alanları ve ormanlık alanları yok edilmek
isteniyor. Oysa Dikmece'nin hemen yakınında kamu arazileri var. İstensen deprem konutları
oralara yapılabilir. Tam da bu nedenle bile planın gerçek nedeni ortaya çıkıyor: Dikmece halkı
bölgeden sürülmek isteniyor.

İşte tüm bu sebeplerden dolayı günlerdir direniyor Dikmece halkı. Jandarma saldırısı,
provokatif söylemler, hedef göstermelere rağmen sürekli direnen ve yaşam alanlarına, ağacına,
zeytinine sahip çıkan Dikmece halkının yanında olduğumuzu göstermek için bir araya geldik.
İklim krizinin dehşet verici günlerini yaşadığımız bugünlere, sermaye saldırılarının en azgın
saldırıları eşlik ediyor. Halk ise tıpkı Akbelen'de ve Cudi'de, Dikmece'de olduğu gibi bu
saldırılara direniyor. Bu mücadele sermaye ile halk, yaşam ile yok oluş arasındadır. Dikmece
halkının haklı mücadelesinin yanındayız.'

Haber Merkezi

Özel Haber

Bakmadan Geçme